bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      abd'li varoluşçu psikolog. 1909 - 1994. varoluşçu felsefenin yanı sıra humanist psikolojinin de önemli isimlerinden biri olarak bilinir. türkçeye kendini arayan i̇nsan ve yaratma cesareti isimli kitapları çevrilmiştir. rollo may, teolog paul tillich'in yakın arkadaşlarındandır. yaratma cesareti (the courage to create) ismini paul tillich'in varolma cesareti (the courage to be) isimli eserine referansla koymuştur. may kişilik gelişiminde bazı "aşamalar" tespit etmiştir: masumluk - yeni doğanın ego ve öz bilinçlilik öncesi içinde bulunduğu aşamadır. masumluk aşamasındaki biri yalnızca yapması gerekeni yapar. buna karşın, gereksinimlerini karşılayacak seviyeye kadar etkin olan bir iradeye de sahiptir. isyankarlık - isyankar insan özgürlüğünü istemektedir; ancak özgürlükle birlikte gelecek olan sorumluluğa ilişkin yeterli bir kavrayış geliştirememiştir. karar verme - birey bu aşamada yaşamının, ailesinden daha bağımsız duruma gelmek ve "sıradan aşama"ya geçmek gereksinimini duyduğu bir geçiş aşamasındadır. bu aşamada birey yaşamında ne istediğine karar vermeli ve isyankarlık çağında duyduğu isyan gereksinimini karşılamalıdır. sıradanlık - olağan yetişkin egosunun sorumluluk anlayışını geliştirdiği - yine de sorumluluğu fazla "ağır" bulduğu - ve bu yüzden de uyum sağlamakta ve geleneksel değerlerde bir güvenlik duygusunu aradığı aşamadır. yaratıcılık - bireyleşmiş yetişkinlik, varoluş aşaması; kendini gerçekleştirmenin ve basit egosantrikliğin ötesine geçilen aşama. ''dünyamızda bir büyü bozumu yaşandı ve bunun sonucunda yalnızca doğayla değil kendimizle de bağımızı yitirdik.'' ''günümüz toplumunda insanın bir takım yerlere davet edilme ya da çağırdıkları kişinin davetine katılmasını isteme ihtiyaçlarının altında da yalnız kalma korkusu yatar.'' ''günümüzdeki savaş, buhranlar ve politik tehditleri endişemizin asıl nedeni olarak görmek yanlıştır,zira bizim endişelerimiz de bu yıkımlara neden olabilir. günümüzde hüküm süren endişe ve süregelen ekonomik , politik yıkımlar altta yatan aynı nedenin belirtileri, yani batı toplumunda meydana gelen sarsıcı değişimlerin. örneğin faşist ya da nazi totalitarizminin ortaya çıkmasının nedeni bir hitler ya da mussolini'nin iktidarı ele geçirmeye karar vermesi değil. uluslar dayanılmaz bir ekonomik talep sürecine girdiğinde ve hem psikolojik hem de tinsel anlamda içleri boşaldığında totalitarizm oluşan bu boşluğu doldurur ve insanlar artık katlanılmaz bir hal alan endişeden kurtulabilmek için özgürlüklerini satmaya hazırdırlar.''